Anılar

Çarpma ânı

Balancing balls Newton's cradle isolated on white background

Motivasyon, tüm zamanların popüler konusudur.

Usanmıştım bir aralar bilir bilmez her yerde kullanılmasından. Gerçekten nedir diye derinine araştırmıştım. Bulduklarım, bildiklerimizin çok uzağındaydı: Bu bir kavramlaştırma çabası.. birbirinden farklı bir sürü kuramsal açıklaması var (hatta kronolojik sıralanabilir, bakış açısındaki evrimsel gelişmeyi görürsünüz).. çok denk gelirse toplu da olabilir ama aslında kişisel.. değişken..

Söyleyin şimdi, bu karmaşayı, kafasında kalıpları olan insanlara nasıl anlatırsınız? Gene de hep istenirdi: Şu bizim çalışanlara bir motivasyon eğitimi yap! Tercümesi şuydu: Biz motive edemedik, sen dene. Ya da, amaç eğitim değil zaten, eğlendir işte.

Bir keresinde iyi ya tamam demiştim; içeriği iyice içsel motivasyona (tıpçılar entrensek der ama başka yerde kullanırlar) kaydırırım, başarabilene de bir hayrım olur.

Grubum bir bankanın çalışanlarıydı. Eğitim de Cuma-Cumartesiydi. Bir bizden, bir sizden mantığı.

Konuştuk ilk gün. Fena bir gün değildi.

Ertesi sabah bir geldiler, suratlar allak bullak. Önceki gün bankada büyük bir işten çıkarma operasyonu yapılmış. Çoğunun bir-iki arkadaşı gitmiş.

Ve biz motivasyon eğitimi yapıyorduk.

Nasıl?

Yorumunuz var mı?