Hard İK

Eğitimde inovasyon şart

Sadece kurum içi eğitimlerden bahsediyorum. Olabileceğim en ‘net’in sınırlarını zorlayacağım.

1- Eğitim künyeleri değişmeli. Amaç bölümüne laga luga yazılıyor. Amaçta şunlardan hangisinin hedeflendiği belirtilmeli: Bu salt bir bilgi eğitimi mi? (finansal matematik, hukuk, iş güvenliği, ekran kullanımı, ileri excel). Bu bir beceri eğitimi mi? (ilk yardım, mülakat, geri bildirim). Bu bir tutum değiştirme eğitimi mi? (‘Biz Bilinci’, kendi kendini motive etme, öfke kontrolu, kişisel imaj/giyim kültürü). Bu davranış temelli bir eğitim mi? (telefonla satış, çağrı merkezi işleyişi, yeni süreçler, temel yönetim, temel satış). Eğitimin türüne göre yapılışı değişir.

2- Eğitim süreleri değişmeli. Kalıplaşmış anlayış, eğitim zaman birimini ‘bir gün’ kabul eder. Tam ihtiyaca karşılık gelen eğitim uzunluklarını ölçmek için ‘saat’ birimi kullanmalıyız. Dolayısıyla erken biten bir gün de olabilir, bir buçuk gün de olabilir.

3- Eğitimin veriliş biçimi değişmeli. Ters yüz eğitim yöntemi, kurumlarda, üniversitelerden daha şanslı. Hâlâ klasikden gitmek istiyorsanız kognitif metodun hakkını vermeliyiz (şimdi detayına giremem). Öyle medrese usulü, öldürücü Powerpoint slaytlarıyla gel lak lak anlat git olmaz. Eğitimi, stand-up performansı ve oyun/eğlence hezeyanına indirgemek de yeter; onlar amaç değil birer araç ya da tarz.

4- Eğitimin içerik tasarımı değişmeli. Bu iş, katalogdan eğitim adı seçerek asla olmaz. Eğitim ihtiyaç analizi bir know-how’dır ve eğitimin verilişinden daha önemlidir. Bir eğitim/gelişim bölümü yöneticisinin birinci görevi, eğitim operasyonunu gözetlemek ve değerlendirme formlarını incelemek değil, eğitim ihtiyacını tam olarak saptamaktır.

5- Eğitimin ölçme-değerlendirmesi değişmeli. Eğitim değerlendirme formları teknik olarak kötü tasarlanmış tutum envanterinden başka bir şey değil. Yanlış ve eksik ölçer. Onlarla hiçbir yere varamazsınız. Bir sürü uygulanabilir, maliyetsiz başka yöntemler var.

6- Tutum ve davranış temelli eğitimlerin yöntemi değişmeli. Bu tür eğitimler tekrarsız ve pekiştirmesiz olmaz. Bir defa anlatmayla sonuç elde etmek imkansız.

Bunların tümü inovasyon değil de nedir?

İnanamıyorum, her şeyde öncü olan iş hayatında nasıl bugünkü eskimiş usuller gözden kaçıyor ve sürdürülebiliyor?

Yorumunuz var mı?