Anılar

İlk gün sendromu

İki şey yapacağım.

Anı/gözlemlerimi anlatıp, her biriyle ilgili yorum yapacağım.

Ve ilk günle yetinmeyeceğim, biraz devamına da gideceğim.

Hep derler ya, ilk gün erken gidin diye; başka sorunlar yaratır bu.

İnsanlar gelmemiş olabilir, kalırsınız öyle. Onlar için hergün birileri yeni başlıyor. Sabahın köründe güvenlik onay için arar, kimseyi bulamaz. Tesadüfen bulduğu gariban durumu bilmiyordur bile, üstlenmez. Yollanırsınız lobide beklemeye. Tam bir kendi ayağına sıkma durumu. En iyisi en baştan yakınlarda oturacak bir yer bulup, mesai başladıktan 5-10 dakika sonra gitmek. İzin verin bir nefes alsınlar.

Sevinç, coşku.. yeni yeri zihninizde yüceltme isteği.. İçiniz taşar. 

Yüksekten düşmek daha acıtır, yapmayın şunu. Orası da diğerleri gibi bir işyeri işte. Aynı rahatsız tipler, aynı itişmeler, aynı mutsuzluklar. İstediği kadar imajı parlak olsun, o bir imaj!

Sâkin.. Yeni sorunlara gidiyorsunuz. Yüzler, isimler, hikayeler değişecek. Profesyonelce keşfe hazırsınız, o kadar.

Bu gözler ilk gün ne kıyafetleri gördü: Siyah takım elbiseler.. düğün saç modelleri.. 

Akşama kadar mahallenin delisi gibi dolaşırsınız, söyleyeyim. Var ya şu ‘rahat şık’ dedikleri, o her durumda kurtarır sizi. Takım elbise şart mı diye önceden telefonla aramıştı birisi; gayet bilinçli bir hareket. Formül yok, boşuna aramayın. En iyisi ‘ilk gün gibi giyinmemek’.

Oryantasyon işkencesine hazır mısınız?

İK’ların hazırladığı ilk gün sunumları aslında ‘bot’lar içindir. Aklınızda hiçbir şey kalmayacak, suçu kendinizde bulmayın. Size organizasyon şemaları ve milyonlarca jargon anlatılacak. Hem de hızlıca ve rutin bir ses tonuyla. Boş boş dinleyin ve geçmesini bekleyin. Sonra asıl iş sizde; sormak ve not almak. Kendi bildiğiniz gibi. Çabuk, kısa kısa. Esas oryantasyon, öğlen yemekte etrafınızda kim varsa ona soracaklarınız ve onun doğaçlama anlatacakları.

Bir ‘survivor’ soru listesi hazırlayın; çay sabah kaçta hazır olur.. filtre kahve var mı.. ne zaman tazelenir.. yemek için yakınlarda en tutulan yerler hangisi.. sigara olayı nasıl.. ve bunları soracak bir ‘ilk gün kankası’ bulun, daha iyisi olamaz.

Ha çok önemli: İlk gün kendi telefonunuzla minimum konuşun, hatta sessize alın.

Negatif tipler çıkacak. İlk konuşmada kurumdan şikayet edecek. 

O anlarda değil katılmak, yüz ifadenizle bile onaylayamazsınız. Bilmiyorsunuz kaç numaralı klik üyesiyle konuştuğunuzu. Oryantasyonun bir amacı da kliklere erişmektir:) Çok erken daha. Pokerci yüzüyle dinleyip geçin.

Herkes kim olduğumu merak ediyordur, bir fırsatını bulup eski başarılarımdan bahsetmeliyim. Şu an kendimi kabul ettirmek için en doğru zaman.

Hiç de öyle değil. Hiç kimse takdirle, büyük umutlarla falan bakmıyor. Tam aksine, bakalım nerede tökezleyecek, bize uyabilecek mi diye bakıyorlar.

Mini bir ‘kendinizi tanıtma’ hazırlayın zihninizde. İçinde nötr, net, akılda kalıcı, kendinizi anlatan kelimeler olsun; sorarlarsa onu tıklar dinletirsiniz o kadar, yeter.

Ve tabu sözlere dikkat: ‘Eski işimde şöyle yapardık’ yok. Hâşâ yok. Ne eleştirel, ne överek. Bir tabu daha: Orasıyla ilgili fikir beyan etmeyin. Geçmişte birisi ‘ne kadar anlamsız bu kural’ demişti. Kurumu, sebebini bilmeden. Anlatanı kızdırır. Mükemmel bir düşman kazanırsınız. İlk gün kuralı: Sus ve anla.

İşi öğrenmem için bana nasılsa makul süre tanırlar.

Tanımazlar. Hatta bir hafta bile zor dayanırlar. Hemen iş beklerler. Bu arada görev tanımı denilen tarihi belgelerin size hiçbir yararı yok. Tam ne beklendiğini ‘derlemek’ zorundasınız. Az oradan, az buradan. Önce en yakınlardan başlayarak. Kendi anlatımlarının içinde kaybolmazlarsa. Yani işiniz yavaş yavaş belirecek, asla hazır ve net şekilde önünüze gelmeyecek.

Ben neler gördüm, burayı da çözerim.

Hayır bu kadar basit değil. Her kurum bir roman. Özgün değişkenleri var. Birçok şeyin sebebi olarak gördüğünüz kişi de sistemin/kültürün parçası olabilir.

Basit bir kural, kendi kendinize oryantasyon amaçlı 30/60/90 gün hedefleri koyun.

30 gün işleyişi anlamak, 60 gün insanları tanımak, 90 gün kendinizi konumlandırmak için.

30 gün hedefleri kendi kendinize okuyarak ve yaparak, 60 gün hedefleri başkalarıyla konuşarak ve dinleyerek, 90 gün hedefleri sadece düşünerek olur.

 

İyi yolculuklar.

 

“İlk gün sendromu” üzerine bir yorum

seviyorsangitgez için bir cevap yazın Cevabı iptal et