Hard İK

Bir danışmanın kendine kılavuzu

Birikimim. Hepsi yaşanarak süzülmüş meslek incelikleri. Biraz öznel, biraz tepkisel, biraz durumsal. İçinden, gelecek için genellenebilecek ipuçları çıkar.

İlk iş, kurumu araştırmak. Tamamen informel. Ne bulabilirseniz. Ulaşabildiğiniz bilebilecek herkese sormak dahil. Anekdotlarıyla, efsaneleriyle, itibarıyla. Çünkü karşılıklı birbirinizde izler bırakacaksınız. Yol kazaları her zaman olabilir, maksat mümkünse o kazayı baştan öngörebilmek. Durum -size göre- sakatsa hiç girmemek daha iyi. Benim çok olmuştur, işi nazikçe yokuşa sürdüğüm.

Bir yönetim/İK danışmanını, en baştan, şu iki konu çok ilgilendirir (kendisinden istenmemiş olsa bile): Süreçler ve kültürler. Bir nevi ana işletim sistemini anlamaya çalışmaktır. Bunu öğrenmenin standart bir yolu yok; yalnızsınız ve mecbursunuz. Ben antenlerimi kullanırım ama onun için de görmem, duymam lazım. Hani danışman klasiğidir, ön görüşmeler yapmamız lazım derler. Ondan değil bu. Doğal olmalı. Kasmadan. Sizinle biraz vakit geçireyim derim. Yemekte, sigaracıların orada (ki duman çekme pahasına çok önemli kaynaktır), olağan toplantılarında. Ama şu değil: Üst yöneticilerinin diskurları bana bir şey vermiyor. Onlarınki iyiniyetli temennileridir, hayalleridir. Dinlemek zorundaysam dinlerim ama hayat o odanın dışında. Bazen sadece süreci iyileştirme derdi çözer. Bazen kurum kültüründeki tıkacı görürsünüz, daha ilerlemeden anlatırsınız, anlaşılırsa ne âlâ, kabul edilmezse gene ne âlâ!

Diğer bir kilit konu: Niye danışmanlık isteniyor? Gizli gündemler olabilir. Bir genel müdürün ya da bölüme yeni atanmış direktörün ‘track record’una (performans öyküsü mü demeliyim?) katkıda bulunmak için oradaysanız, bu kullanılmaktır. Tamam, zararı yok ama, ortada herkesin duyduğu bir ihtiyaç da yok demektir. Çözüm: O zaman projeyi buna göre tasarlamak. Daha görsel, daha pragmatik, daha basit, daha hızlı. Ne bileyim, daha amaca uygun.

Başka başlık: Kim yapacak? Az da olsa anahtar teslimi isteyenler oluyor. Diyorlar ki, narkozdan bir uyanayım, her şey olup bitmiş olsun. Hayır, olmaz öyle. Çoğu durumda danışman aslında bir iç proje yöneticisidir. Birlikte olur bu iş. Hatta danışman bir nevi geçici yöneticidir; onun know-how’lı katkısıyla aslında kurum yapar.

Sonsöz: Projeleri, danışmanın anılarıdır. Onun için hayatının bir parçası kadar özen gerektirir.

Yorumunuz var mı?